Kitap Yorumu: Tersyüz - Amy HARMON + Çekiliş

 Nasıl başlayacağımı, nasıl devam ettireceğimi inanın bilmiyorum. İlk defa bir kitap hakkında yorum yazamama durumuyla karşı karşıya kalıyorum. Bütün kelime hafızam yok oldu sanki. Kesinlikle beni etkisi altına aldı. Tersyüz hayatımı tepetaklak etti.

Kitap Adı: Tersyüz
Yazar: Amy Harmon
Tür: New Adult, Romance
Yayınevi: Yabancı Yayınevi
Sayfa Sayısı: 369



Arka Kapak Yazısı:


Ambrose Young okulun en çekici çocuğu ve kasabanın yıldız güreşçisiydi. Uzun boylu ve yapılı bir vücudu, omuzlarına değen saçları ve yakıcı gözleriyle aşk romanlarının kapaklarını süsleyebilecek kadar yakışıklıydı. Fern Taylor bunun farkındaydı ve Ambrose Young’a âşıktı. Belki de bu kadar yakışıklı olduğu için Fern asla onunla birlikte olabileceğini düşünmemişti. Ta ki her şey tersyüz olana ve Ambrose'un eski yakışıklılığından eser kalmayana kadar…

Tersyüz, beş genç adamın küçük bir kasabadan kalkıp savaşa gidişinin ve içlerinden sadece birinin geri dönüşünün hikâyesi... Hayatı, benliği, güzelliği kaybetmenin hikâyesi... Bir kızın, yıkılmış bir çocuğa; yaralı bir savaşçının sıradan bir kıza olan aşkının hikâyesi... Kalp kırıklığının üstesinden gelen bir arkadaşlığın ve bilinen kalıpların dışına çıkan bir kahramanın hikâyesi... Tersyüz, hepimizin içinde biraz iyiliğin biraz da kötülüğün olduğunu keşfettiğimiz modern çağın Güzel ve Çirkin’i...

sık sık düşündüğüm bir şeydir aslında

 Fern Ambrose'a aşık. Hemde on yaşından beri, Ambrose popüler bir çocuk. Yakışıklı. Bütün kızların gözü üstünde.... Cidden yazıcak bir şey bulamıyorum. Toparlanıyorum.

 Fern, o benim en sevdiğim kadın karakterlerden biri oldu. Zeki, tatlı, komik ve en önemlisi zekasını kullanabiliyor. Öyle dikkat çeken bir görünüşü yok. Zapt edilemez kızıl dalgalı saçları, burnundaki çilleri ve kitabın başında taktığı telleriyle hep kendini çirkin baskısıyla büyütmüş bi kız o. Aynı zamanda aşk romanlarını çok seviyor. Çok okuyor. Okumasının sebebi "Kitaplardaki karakterler bizi istediğimiz kişi yaparlar. Onların yerlerine kendimizi koyarak yaşadığı şeyleri yaşayabiliriz."  Fern aynı benim gibi *sadece ben onun gibi şanslı değilim* , Fern'de kendimi gördüm.

 Bailey, tekerlekli sandalyeye bağımlı biri o. Komik, eğlenceli ve en önemlisi kabullenmiş biri o. Benim ana karakterim. En sevdiğim oldu kitap boyunca. Fern ona heryerde her şeyde yardım ediyo. Bailey, buna alışmış artık ve takmıyorda çok. Ambrose'a yaptığı bir konuşma vardı çok etkilendim ondan. Seninle tanışmak bi onurdu Süperman'im benim. Hep bizimle ol. :*

 Ambrose Young, çekici ve yakışıklı popüler çocuğumuz. Ta ki savaşa arkadaşlarıyla gidip tek başına geri dönene kadar. Bedeni kadar ruhuda harabeye dönüşmüş bir şekilde geri geliyor. Arkadaşları yüzünden kendini suçluyor. Geri döndükten sonra uzun bir süre kimselere gözükmüyo ta ki koşuya çıktığı sırada Fern ona rastlayana kadar. Ambrose kendini sevmese bile Fern'in içinde her ikisinede yetecek kadar sevgi vardır. Çünki Fern, Ambrose'a görünüşü yüzünden değil içindekiler yüzünden aşık olmuştur.

  Kitabımız en az aşk kadar dostluğa da ilgi çekiyordu. Belkide kitabın en çok bu yönünü sevdim. Hiçbir kitap için bitmesin diye çırpındığımı hatırlamıyorum. Kitapta en çok dikkatimi çekense arada gelen geri dönüşlerdi. Kitap muhteşemdi. Diyecek kelime bulamıyorum. Akıcı dili muhteşem üslubuyla beni benden aldı. En yakın zamanda alın. Okuyun. Tüketin.

Puan: 5/5

 Katkılarından dolayı Yabancı Yayınevi'ne çok teşekkür ederiz. :) Çekilişe katılmayı unutmayınız.

a Rafflecopter giveaway